Relative Clauses

28 Mart 2019 ile hasan

Relative Clauses 1 (people I know = tanıdığım insanlar)

İngilizce relative clauses konu anlatımı ve örnekler:

Başlıktaki örnekten başlayalım;
People I know. Bu bir cümle değildir, tek bir öğedir. Bu öğeyle mesela
People I know are very rich = Tanıdığım insanlar çok zengin
ya da
You don’t know the people I know = Tanıdığım insanları sen tanımıyorsun
şeklinde cümleler yapılabilir.

Aslında çok basit bir yapı. Şu örneklere bakalım:
people = insanlar
Hangi insanlar? Tanıdığım insanlar. People I know.
Buna göre mesela “sevdiğim insanlar” nasıl denir? (bebekce.gen.tr) Bir düşünün bakalım.
Evet, bildiniz:
People I like
Peki sevmediğim insanlar?
People I don’t like

Buna göre “sevdiğim filmler” nasıl denir?
Evet, movies…. ?
movies I like

Ahmet’in sevdiği filmler?
movies Ahmet likes

İşi büyütelim mi ?
Ahmet’in sevdiği filmleri ben sevmem:
Her zamanki gibi özne+fiil+nesne yapısı gereğince özneyle başlayalım.
Sevmeyen kim? Ben. (özne)
I
Ne yapıyorum ya da yapmıyorum? Sevmiyorum. (fiil)
I don’t like
Neyi? Ahmet’in sevdiği filmleri (nesne)
I don’t like the movies Ahmet likes.

Bu ifadelerde araya that ya da which konulabilir.
movies Ahmet likes = movies that Ahmet likes = movies which Ahmet likes
Bunları “ki” şeklinde yorumlayabilirsiniz.

Ya da
people I know = people that I know = people who I know
Dikkat ettiyseniz insanlardan bahsederken “which” yerine “who” kullandık. “whom” da kullanabilirdik.
people who I know = people whom I know = people I know

Test Bağlantıları

Relative Clauses Test 1 (Türkçe-İngilizce)
Relative Clauses Test 2 (İngilizce-Türkçe)
Relative Clauses Test 3 (İngilizce-Türkçe cümle)
Relative Clauses Test 4 (Türkçe-İngilizce cümle)

Relative Clauses 2 (people who know me=beni tanıyan insanlar)

blank

İngilizce relative clauses konu anlatımı ve örnekler:

Yine başlıktaki örnekle başlayalım:
People who know me
Burada birtakım insanlardan bahsediyor.
people
Hangi insanlar bunlar? Bunların bir ortak özelliği var; o da beni tanımaları. Yeni beni tanıyan insanlar.
people who know me

Şimdi şu iki ifade arasındaki farkı görelim:
people I know ≠ people who know me
Her iki ifadede de nitelenen yani tanımlanan kelime “people”.
İlk ifadede (people I know) hangi insanlardan bahsediliyor? Benim tanıdığım insanlardan. İkinci ifadede (people who know me) ise beni tanıyan insanlardan bahsediliyor.
Bir önceki dersimizin konusu olan people I know ifadesinde nitelenen kelime olan “people” tanıma (know) işinden etkilenenlerdi. People who know me ifadesindeki “people” ise tanıma işini bizzat yapanlardır.

Bunu daha iyi anlamak için şu resimli örneklere bakalım:

Soldaki örnekte “köpeğin dövdüğü kedi”yi, sağdaki örnekte ise “köpeği döven kedi”yi görüyoruz.

Bu resimlerde ise şapkalı adamı tanımlıyoruz. Soldaki resme göre bu, “Ali’nin gördüğü adam” iken sağdaki resme göre “Ali’yi gören adam”dır.

Buna göre mesela “çalışan adam” ne demektir?
Öncelikle bir “adam”dan bahsediliyor, onu yerine koyalım;
the man
Nasıl bir adam bu? Niteleyeceğiz, tanımlayacağız şimdi kendisini. Hangi adam, “çalışan adam”
the man who is working

Bir başka örnek:
uyuyan öğrenci
Evet, önce “öğrenci”yi koyalım yerine (çünkü onu tanımlıyor/niteliyoruz)
the student
Hangisi? Uyuyan
the student who is sleeping.

İşi biraz büyütelim:
Dün işyerine eve gelen adam
the man
Hangisi? İşyerine gelen
the man who came to the office yesterday

Bisikletimi çalan çocuk
the boy
Hangisi?
the boy who stole my bike

Daha da büyütelim:
Polis bisikletimi çalan çocuğu yakaladı.
Bu bir cümledir. “Bisikletimi çalan çocuk” ifadesi ise bu cümlede bir öğe.
Kim yakaladı?
The police
Ne yaptı?
have caught (yakaladı)
Kimi?
the boy who stole my bike
Yani;
The police have caught the boy who stole my bike.

Dün işyerine gelen adam Osman’ın babasıydı.
The man who came to the office yesterday was Osman’s father.

Önceki konuda (people I know) who, that, which ifadelerini -ki bunlara relative pronouns denir- kullanmayabilirdik. Yani people who I know ifadesinden who kelimesini çıkarabilirdik. Bu konuda ise böyle bir ihtimal yok. Yani people who know me ifadesindeki who orada kalıcıdır, çıkarılamaz

SON NOT:
the man who is sleeping (uyuyan adam) yerine the sleeping man diyebilir miyiz? Evet. Bu çok daha kolaydır. Ama bunların konunun iyi anlaşılması için üretilmiş basit örnekler olduğunu unutmayalım.

Test Bağlantıları

Relative Clauses Test 5 (çeviri)
Relative Clauses Test 6 (Resimli)

Relative Clauses 3 (This is where I live)

İngilizce relative clauses where kullanımı ve örnekler

This is where I live = Burası yaşadığım yer.
This is where I come from = Burası geldiğim yer. (buradan geldim)

This is the room where Haşim sleeps = Burası Haşim’in uyuduğu oda..
This is the room where Haşim spends most of his time = Bu oda Haşim’in zamanının çoğunu geçirdiği oda.
Burası Napoleon’un doğduğu ada.

the room where the count and Márya Dmítrievna had been playing cards = Kont ve Márya Dmítrievna’nın kağıt oynadığı oda

Pierre glanced into the room, where the prince and the princess were sitting close together talking = Pierre prens ve prensesin oturup konuştuğu odaya baktı

SON NOT: Yerlerden bahsederken where kullanmak zorunda değiliz. Yerleri diğer isimler gibi relative pronoun (that, which) kullanarak tabi ki niteleyebiliriz.
The city that I like = Sevdiğim şehir
the place which makes me happy = beni mutlu eden yer
Aradaki fark nedir derseniz; söz konusu yerle ilgili bir yönelim varsa (oraya, oradan) o yönelimi de kapsayacak olan where kelimesini kullanırız. Ama söz konusu yer üç satır üstteki örneklerde olduğu gibi bir özne-nesne durumunda kullanılıyorsa which-that kullanırız.

Test Bağlantıları

Relative where test 1 ⇒ (İngilizce-Türkçe)
Relative where test 2 ⇒ (Türkçe-İngilizce)
Daha fazla relative clause testi (Toplam 18 tane)